ANIL SOLTAN'IN WEB SITESINE HOSGELDINIZ SIVAS 58
ANIL BÖLÜMLER  
  ANA SAYFA
  ÜYELİK
  ZIYARETÇI DEFTERI
  ANIL ARKADASLIK FORUMU
  ARADIĞIN TÜM VIDEOLAR
  RESIMLERIM
  ÜYELIK
  BELCiKA UYDU FOTOGRAFI
  REKL@ML@R
  BILIM ADAMLARI JAMES CLERK MAXWELL
  CHAT
  TÜRKIYE TANITIMI
  ANIL VIDEOLAR
  ONLINE OYUNLAR
  IDDAA VE SÜPERLIG FIKSTÜRÜ
  MP3 PLAYER
  TÜRKIYE HAVA DURUMU
  PSİKOLOJİ SÖZLÜĞÜ
  KARİKATÜRLER
  FIKRALAR
  NAMAZ VAKİTLERİ
  TAKVİMLER
  GÜNÜN AYETI
  DUA UFKU
  PERIYOD CETVELI
  ESMA-UL HÜSNA
  ILLER ARASI MESAFE
  KÖSE YAZARLARI
  BILIM ADAMLARI EL HAREZMI ( MS 770 - 840 )
  BILIM ADAMLARI THOMAS EDISON
  BILIM ADAMLARI ALI KUSCU
  BILIM ADAMLARI ARCHIMEDES
  BILIM ADAMLARI SIR ISAAC NEWTON
  BILIM ADAMLARI TAKIYUDDIN
  BILIM ADAMLARI ULUG BEY
  SAGLIK INSAN KLONLAMA
  SAGLIK GIDA KÜLTÜRÜMÜZ
  SAGLIK SISMANLIGA CÖZÜMLER
  SAGLIK UZUN ÖMRÜN SIRLARI
  SAGLIK BITKISEL ALTIN SOYA
  SAGLIK DIS ÇÜRÜMELERI
  SAGLIK KANSERI YENMEK
  SAGLIK DOGRU VE YANLIS BESLENME NEDIR?
  ALTERNATIF TIP ARASTIRMALAR
  BAHARATLAR
  BASLICA BITKILER
  BILIMSEL CALISMALAR
  BITKILERIN DUNYASI
  POLENLER
  TIP SÖZLÜGÜ
  AROMA TERAPI
  KOMIK HABERLER
  RÜYA TABIRI
  GÜNÜN SÖZÜ
  DÖV0Z KURLARI
  OSMANLI PADISAHLARI
  OYUNLAR
  SUPER LIG PUAN DURUMU
  GÖRÜNTÜLÜ VE SESLI CHAT
  GÖRÜNTÜLÜ VE SESLI SOHBET
  YENİ OYUNLAR
  TEKLİ OYUN
  TV REHBERİ
  TIYATRO REHBERI
  EN YENI 5 SIIR
  SOSYAL BILIMLER HABERLERI
  KOMIK YAZILAR
  POPÜLER KOMIK VIDEOLAR
  ONLINE SÖZLÜK
  BEST FM
  ASK ÖLÇER
  KOMIK BILMECELER
  ANIMASYONLAR ( HONDA )
  ANIL ANKET
  GAZETE
  CANLI TELEVİZYON TÜRK KANALLARI
  TÜRKÇE İNGİLİZCE SÖZLÜK
  UYDU TV
  VİDEO SAYFALARI
  E DEVLET LİNKLERİ
  VAR MISIN YOK MUSUN VE GRUP HEPS0 OYUNU
  MP3 TÜRKÇE VE YABANCI
  DÜNYA HAR0TASI UYDULU
  TC KIMLIK SORGULAMA
  MEDIA PLAYER
  KİLO HESAPLAMA
  SÜPER MARIO OYUNU - MATRİX OYUNU - NİNJA OYUNU - ŞAŞKIN SİLAHŞÖR OYUNU
  POWER TÜRK RADYO
  BEST FM RADYO
  RADYO DENİZ
  THE MAZE OYUNU
  COGRAFYA SÖZLÜGÜ
  FENERBAHÇE ANIMASYONU
  ISTEK HATLI RADYO
  GEZILECEK YERLER
  TAM INDIR.COM HER ŞEY BURADA
  INDIR.COM HER ŞEY BU ADRESTE
  RESMI KURUMLAR
  KURAN-I KERIM'IN TÜRKÇE MEALI
  KNIGHT ONLINE <
  ZEKA TESTI
  OYUN ARAMA
  DÖVIZ BILGILERI
  DÜNYA MACLARI VE SONUÇLARI
  REKLAM ALANI
  TÜRK DİL KURUMU
  EN YENI VIDEOLAR
  CANLI TV
  SINEMA SALONU
  MP3 SALONU
  SUPER SAYFA
SAGLIK INSAN KLONLAMA
İnsan Klonlama Klonlama, bilim tarihinde en çok tartışılan çalışmalardan biri olmayı başardı. Bazı bilim adamları klonlamanın insanlık için büyük bir gelişme olduğunu ileri sürerken, bazıları da bu çalışmaları insanlık ayıbı olarak görüp, kesinlikle engellenmesi gerektiğini düşünüyor. Bu düşüncelere sahip klonlama karşıtlarının yaptığı çalışmalar ile başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bir çok ülke sınırları içerisinde klonlama ile ilgili çalışmaların yapılmasını yasakladı. Klonlama yanlıları ise, klonlamanın kaçınılmaz bir bilimsel gerçek olduğunu ve yapılan yasakların bilimi yavaşlatmaktan başka bir şey olmadığını savunarak, her ne pahasına olursa olsun çalışmalarına devam edeceklerini açıkladılar. Bu tartışmalar tüm bilim dünyasını sardı ve bir çok bilimsel kuruluş klonlama özellikle de insan klonlama çalışmalarının ahlaki ve bilimsel bir yanlış olduğu konusunda karara vardı. Fakat insan oğlunun bitmez tükenmez merak duygusunu engellemek kolay değil. Bazı firma ve bilim adamları izinli yada izinsiz bu çalışmaları sürdürüyor. Klonlanmış insan aslında çok yabancı olduğumuz bir terim değil. Tek yumurta ikizi olarak adlandırılan ikiz çeşitleri (duruma göre üçüz ve dördüz de olabilir) aslında birbirlerinin doğal yoldan klonlanmış halleridir. Anne rahminde bir zigot bölünmesinin ilk aşamalarında her hangi bir nedenle iki ayrı hücre oluşturursa, aynı DNA'ya sahip iki ayrı canlı dünyaya gelir ve dünyaya gelen bu iki canlı birbirinin genetik kopyasıdır yani klonlanmış halidir. Normal doğumların yaklaşık %1.3 'ünde bu olaya rastlanır. Yapay klonlama ise dünyaya gelecek canlının genetik özelliklerinin (DNA'sının) dışarıdan müdahale ile kendi türünden başka bir canlının DNA'sı ile aynı olmasının sağlanmasıdır. Daha detaylı anlatacak olursak; Normalde insanlar eşeyli üreme sonucunda dünyaya gelir. Eşeyli üremede anne ve babanın üreme hücrelerindeki DNA'lar birleşerek yeni ve kendisine has özellikler taşıyan bir DNA oluştururlar. Yani oluşan yeni birey bazı ufak benzerlikler dışında anne ve babanınkinden bağımsız bir genetik yapıya sahip olur. Klonlama sonucunda ise eşeyli üreyen canlı bir nevi eşeysiz üreme gerçekleştirmiş olur. Yani oluşacak birey sadece annenin yada sadece babanın DNA'sını taşır. Bu nedenle oluşan birey, DNA'sı kullanılan bireyle aynı genetik özelliklere sahip olur, yani yeni birey anne yada babanın kendisinden küçük bir tek yumurta ikizi olarak dünyaya gelir ve normal tek yumurta ikizlerinde olduğu gibi dış görünüşleri birebir aynıdır. Klonlama için en çok kullanılan yönteme "çekirdek transferi yöntemi" adı verilir. Bu yöntemde ilk olarak bir canlıdan yumurta hücresi alınır ve çekirdeği çıkartılır, daha sonra ise yine aynı canlıdan yada aynı türdeki başka bir canlıdan alınan her hangi bir vücut hücresinin çekirdeği laboratuar ortamında bu yumurta hücresine nakledilir. Naklin başarılı olması durumunda oluşan bu yeni hücreye hafif bir elektrik şoku uygulanarak bölünmeye zorlanır. Bir kez bölünen hücre bölünmeye devam eder bu aşamadan sonra anne rahmine yerleştirilen embriyonun doğması beklenir. Sonuçta genetik bilgiler yani DNA çekirdekte saklandığı için doğan yeni birey, hücre çekirdeği kullanılan bireyle aynı genetik özelliklere sahip olur. Teoride basit gibi görülen bu yöntem pratikte çok büyük zorluklar çıkartmaktadır. Başarı yüzdesi çok düşük olan bu yöntem sonucunda doğan bireyde bir çok sağlık sorunu ile karşılaşılmaktadır. Klonlama için kullanılan "partenogenez" gibi diğer yöntemlerin hiçbiri ile canlı bir bireyin dünyaya gelmesi sağlanılamamıştır. Diğer yöntemlerle canlı bir birey oluşması teorik olarak ta mümkün değildir. Klonlama sonucunda dünyaya gelen ilk canlı Ian Wilmut ve ekibinin çalışmaları sonucunda 1997'de klonlanan Dolly adlı koyundur. Bu koyunun klonlanmasında çekirdek transferi yönteminden yararlanılmıştır. Deneyde kullanılan 277 yumurta hücresinden yalnızca 29 tanesi bölünme aşamasını tamamlayabildi ve bu yumurtalar farklı koyunların rahimlerine yerleştirildi. Koyunlardan 13 tanesi gebe kaldı. Sonuçta ise bir tek başarılı doğum gerçekleşti. Dünyaya gelen bu koyuna Dolly adı verildi. İşte klonlama tartışmaları da bu noktada alevlendi. Dolly'nin doğumunu klonlamada bir milat olarak gören bazı bilim adamlarının insan klonlama çalımlarına başladıklarını açıklamaları üzerine. Klonlama karşıtları da karşı çalışmalara başlayarak klonlama çalışmaları aleyhinde ciddi yaptırımlar getirilmesini sağladılar. Tüm bu engellemelere rağmen 26 Kasım 2001'de Advanced Cell Technology (ACT) adlı firmadan ilk klonlanmış insan embriyosu haberi geldi. ACT'nin yaptığı açıklamaya göre, yapılan deneyde toplam 19 yumurta hücresi kullanıldı ve hücrelerden sadece 3 tanesi bölünme aşamasına gelebildi. Bu üç hücreden 2'si 4 , 1'i de 6 hücre oluşturduktan sonra öldü. İnsan klonlama konusunda yapılan bu ilk resmi açıklama büyük ses getirdi. Fakat bir insan embriyosundaki genler ancak 4-8 hücre oluşturduktan sonra kendisini göstermeye başlıyor. Başta ACT olmak üzere klonlama yaptığını duyuran hiç bir firmanın henüz 8 hücreden büyük bir embriyo elde edememiş olması, bazı bilim adamlarına göre insan klonlama çalışmalarının henüz başarıya ulaşılamadığını gösteriyor. Klonlama çalışmaları yapan ve yapmaya devam eden bilim adamlarının çoğu bu çalışmaları yeni bir birey dünyaya getirmek için değil de sadece tedavi amaçlı kullanılacak kök hücreleri üretmek için sürdürdüklerini belirtiyorlar. Tedavi amaçlı klonlama çalışmalarda amaç klonlama sonucunda kök hücre elde etmek. İlk hücre bölünmesinden yaklaşık 5 gün sonra yani embriyonun yaklaşık 100 hücre oluşturacak kadar bölünmesi ile oluşan ve başkalaşarak 200 değişik vücut hücresine dönüşebilen bu hücrelere kök hücre adı verilir. Bu hücrelerin bir kısmı organları bir kısmı ise kan, saç, tırnak ve deri gibi vücut bölümlerini oluştururlar. Klonlama ile kök hücre elde etmeyi planlayan bilim adamları bu kök hücreler yardımı ile bir çok hastalığa çözüm bulunacağını ve daha iler ki dönemlerde yine bu hücreler yardımı ile organ üretimi ve nakli yapılabileceğini iddia ediyorlar. Fakat burada göz ardı edilmemesi gereken şey, kök hücre elde etmek için embriyonun öldürülmesi gerektiği gerçeğidir, bir canlının hayatını kurtarmak yada sağlık sorununu gidermek için başka bir canlının hayatına son vermenin ne kadar ahlaki olduğu tartışma konusudur. Klonlama konusunda içine düşülen en büyük yanlış doğacak canlının klonlanan canlı ile aynı kişi olacağının sanılmasıdır. Bu cahilce ve çok büyük bir yanılgıdır. Klonlama yöntemi sonucunda dünyaya gelen canlı sadece fiziksel görünüş olarak genleri kullanılan canlıya benzer ve bu benzerlik yukarıda da anlattığımız gibi doğal bir klonlama şekli olan tek yumurta ikizliğinde görülen benzerliktir. Yani doğan yeni birey ile genleri kullanılan birey tek yumurta ikizlerinde olduğu gibi düşünce ve ruh olarak tamamen farklı kişilerdir. Bu nedenle klonlamanın yaradılış gerçeği ve kader ile ters düşen hiç bir yanı bulunmamaktadır. Fakat klonlanan canlının genlerinde gizli olan genetik hastalıklar ve diğer bazı genetik faktörler aynı şekilde doğacak yeni bireye aktarılmış olur. Bu da klonlama karşıtlarının tepki gösterdiği noktalardan biridir. Klonlama tedavi amaçlı olarak düşünüldüğünde insanda iyi izlenimler bıraksa da işe insan ve insanın içinde taşıdığı hırslar girdiğinde çok tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Örneğin bir canlının bazı organları (kalp,ciğer gibi) hasar gördüğünde başka bir canlının organı o canlıya takılamaz, DNA'lar uyuşmadığı için organı hasar gören canlının antikor sistemi bu organı kabul etmez ve dolayısıyla bu tür vakalarda sonuç ölümdür. Fakat organı hasar gören canlının herhangi bir hücresi kullanılarak yapılan klonlama sonucunda dünyaya gelecek bebeğin DNA'sı organı zarar görmüş olan canlı ile uyum gösterir ve organ nakli gerçekleşebilir. İşte bu noktada insanın içindeki para hırsı göz önüne alındığında, ödenen para karşılığında bir çok hasta insanın klonlarının sadece organları alınmak için dünyaya getirilebileceği gerçeği ortaya çıkar. Klonlama sonucunda doğan ve organı alınan canlı doğal olarak ölürken, organı hasarlı olan birey parası sayesinde bir süre daha yaşayabilir. Bu tür bir olay tam bir ahlak çöküntüsüdür ve ne kadar yasa çıkarsa çıksın yada ne kadar önlem alınırsa alınsın bu olayın önüne tam olarak geçebilmek mümkün değildir. Günümüzde de bir çok böbrek kaçak yollardan satılmaktadır. Fakat hiçbir kanun yada yasa bu olayı tam olarak ortadan kaldıramamıştır. İşte klonlamanın düşünülmesi gereken ve asla göz ardı edilemeyecek bir yüzü de budur. Bu ve benzeri düşüncelerle yola çıkan bir çok bilim adamı ve bilim kuruluşu klonlama çalışmalarının kesinlikle durdurulması gerektiğini savunmaktadır. Ve yine aynı duyarlılık ile yaklaşan bir çok gelişmiş ülke sınırları içerisinde her türlü klonlama çalışmasını yasaklamıştır. Bu tartışma daha çok uzayacağa benzer, ahlaki değerleri savunan bilim adamlarının mı yoksa "klonlama kaçınılmaz bir bilimsel gerçektir" diyen bilim adamlarımı galip gelecek, bunu zaman gösterecek
ANIL SOLTAN'IN WEB SİTESİ  
 

SİTEMİ NASIL BULDUNUZ
ÇOK KÖTÜ 7,32%
KÖTÜ 0%
ORTA 2,44%
İYİ 2,44%
GÜZEL 12,2%
ÇOK GÜZEL 75,61%
41 toplam oy:


 
 
 
Google
..::WwW.Web-Araclari.Tr.Gg::..
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol